Çiçeklerin hepsi ayrı birer güzelliğe sahiptir. Yapraklar da bu güzellikleri tamamlayan en önemli unsurlardır. Nadide bir çiçeğin kenarındaki yapraklar kopup eksildikçe, çiçekler de değerinden ve güzelliğinden çok şey yitirmiş olur, sanat da nadide bir çiçek gibidir.
Sanatın her geçen gün daha çok gelişip güzelleşerek değer kazanması için, lüzumlu olan kişisel yetkinlik, sosyal bilgiler ve mesleğin gereği olan ahlâki görev ve sorumluluklar her sanatkârda mutlaka bulunmalıdır.
Mesleğinde gerçek bir başarı kazanmak ve bu başarıyı geliştirmek isteyen herkes, şunu bilmelidir ki bu meslek yalnız bilgiye ve tekniğe dayanmaz, aynı zamanda ruhi ve ahlaki bir iştir. Çünkü her meslekte gerekli vazife ve sorumlulukları anladığımız ölçüde başarı elde ederiz. ‘Kendimi nasıl geliştirebilirim?’ sorusunu soran herkes, içinde saklı Allah’tan verilmiş yetenekle can sıkıcı bir işte bile yeni ve yükseltici bir adım atar. Kuaförlük, hem sanat hem de ticaret yönü olan bir meslek olduğuna göre nezaket kurallarının çok iyi uygulanması ve kişisel davranışlar; sevgi, saygı, maddi ve manevi güven duygusunun eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirilmesi önemlidir.
Bu mesleğin içinde bulunan kişiler, kuaförlük mesleğinin güzelliğine, onur ve saygınlığına yakışır biçimde hareket etmelidir.
İş hayatında, insan, mesleğini ve sanatını sırtında yük olarak görmemeli boyun eğişi gibi pasif bir şekilde kabul etmemelidir. Tersine, ahlâk bakımından mesleğinin efendisi olmalı, bütün görevlerini insanlara ahlâken faydalı olacak şekilde yapmalıdır.
Meslek sorumluluğunu kendisinde duyan ve görev sorumluluğu olan herkes, işini ve mesleğini başarılı biçimde yapacağına önceden inanabilir.
Sonuç olarak; hem ticari hem sanatsal yönü olan bu mesleği ahlaki anlayış temeline oturtmak başarıyı getiren önemli bir faktördür.
Bir Cevap Yazın